"Mutsuz insan mutsuz olduğunu düşünecek kadar boş vakti olan insandır".
Einstein

7 Ağustos 2014 Perşembe

AĞUSTOS KULESI 1. Kitap. BÜYÜNÜN KUKLASI


                                 



     Ağustos kulesinin ilk kitabını bitirmiş bulunmaktayım. Yaklaşık 400 sayfa. Yani dört günde bitirdim. Bu da demek oluyor ki elimin altında süründürmeden, tadına vararak bir kitabın sonuna gelebildim. Günde 100 sayfa okuma mecburiyetime devam edebilirsem eğer ki altı gündür gayet başarılıyım, diğer kitaplarımın da tadını çıkarabileceğim gibi görünüyor. :)) 

    Büyünün Kuklası hakkında ilk söyleyeceğim şey başlarında çok sıkılmış olmam. Ana karakterin güçlü olmasına o kadar alışmışım ki Vanyel'in hareketleri, konuşma ve düşünme tarzı beni uzaklaştırdı biraz. Aynı anda başka bir kitaba başlayıp bunu öyle kısa aralarda okumayı düşündüm ama sonra vazgeçtim. Çünkü bu kuledeki Mimoza sürgünü zaten öyle bir kitap. Aynı sınıfta bir ikinci kitap fazla gelecekti. Bitirmem daha da uzayacaktı. O nedenle ben de sıktım dişimi okumaya devam ettim. Iyi ki de devam etmişim. Bitirir bitirmez ikinci kitaba başlamayı istedim ama bu ayki kulemde olmadığı için Eylül Kulesine ekledim hemen. Sonra ne oldu da bu kadar beğendin derseniz eğer aslında hiçbir şey. Vanyel hala sıkıcı ve benim için itici bir çocuk. Kitap bitmesine rağmen hemde. Ama okuma hazzını yaşatan bir kitaptı. Bir yerden sonra kitabın sayfaları akıp gitti.

   Büyünün Kuklası, Son hanedan büyücüsü üçlemesinin ilk kitabı. Konu olarak da son hanedan büyücüsünün nasıl büyücü olduğunun hikayesi anlatılıyor. Nasıl büyücü olduğu ve aynı zamanda nasıl biri olduğu... Değişik bir aşk hikayesi var.yazılandan daha fazlasını düşünmemeye çalıştım. ;) okursanız eğer ne demek istediğimi anlarsınız. ;) Allah'tan yazar sadece öyle olduklarını belirtmiş detaya girip de düşüncelerimizi başka yönlere çekmemişti. Asıl konuya ikinci kitap da girilecek muhtemelen. Çünkü Hanedan Büyücülerinin ne iş yaptığını ben bu kitapta pek anlayamadım. Umarım ikinci kitap beklentilerimi karşılar. 

    Büyünün Kuklası'nı okumanızı tavsiye etmek için ikinci kitabını bitirmeyi bekliyorum. Çünkü bu tür seri kitaplar kendi içinde konuya girişi birinci kitapla yapıp ikinci kitapta ortalığı biraz daha kızıştırıp asıl etkiyi son kitapta yapıyor. Aslında bir kitaplık konuyu birazcık uzatarak üç kitaba yayıyor. Ben bu tür serilerden pek haz etmiyorum. Çünkü bana göre kitabı elimden bırakamadığım bir an olmalı. Bu seriler de ise elimden bırakamadığım bu anlardan pek bulunmuyor. O yüzden seriyi tavsiye edip etmemeye karar vermek için hiç değilse ikinci kitabını bitirmem gerektiğini düşünüyorum. 


   Kitap hakkında koNuşacak çok şeyim var ama yazacak pek bir şeyim kalmadı. Belki de ben de video çekmeliyim. Bu sıralar ciddi ciddi düşünmeye başladım bu işi. Umarım cesaret edip yapabilirim. :)) 


  Herneyse kitabın arka kapak resmini çekip bu geceki yüz sayfamı okumaya gideyim ben.  

   Herkese iyi okumalar...
                 Iyi geceler...